Çanak ve Çömlekçiliğin Tarihi
MÖ 10.000’li yıllar itibariyle avcı-toplayıcı, göçebe hayat tarzını değiştirerek yerleşik hayatta üretmeye ve toprağı işlemeye yönelen insanoğlu bazı aletlere gereksinim duymuştur. Bunlardan bazıları kilden yapılmış araç-gereçlerdir. Ayrıca duvarlar kille sıvanmış, hayvan ve insan heykelcikleri yapılmıştır.
Kil, yaklaşık 7 bin yıldır insanoğlunun temel ihtiyaçları arasında bulunan çanak ve çömlek yapımında da kullanılmaktadır. Yazının icadından çok daha önceki dönemler, günümüzde yapılan arkeolojik kazılarda bulunan çanak ve çömlekler yardımıyla aydınlanıyor. Anadolu’da Neolitik çağdan bu yana, en ilkel yöntemden gelişmiş metotlara kadar ince el ustalığı gözlemlenebilmektedir.
Her ne kadar plastiğin hayatımıza girmesiyle eskisi kadar rağbet görmeyen çömlek ürünler, varlığını bugün bile sürdürmesi bakımından değerlidir. Zira plastik kaplar koku yapmakta, yiyecekleri doğal saklama koşullarına göre daha sıcak tutması bozulmalara sebebiyet vermektedir. Bu nedenle süs eşyasının dışında da günlük hayatta kullanımı devam etmektedir.
Anadolu’da Çömlek Pişirim Türleri
Anadolu’da 4 çeşit çömlek pişirim metodu bulunuyor. Bunlardan birincisi Elazığ, Sivas, Manisa, Eskişehir, Bitlis, Kastamonu, Şanlıurfa ve Gaziantep’in bazı köylerinde uygulanan yöntemdir. Açıkta, yan yana üst üste dizilen çalı çırpının tezek ve odunla bir saat süren bir pişirme işlemi yapılıyor.
İkinci metot, Kars, Gümüşhane, Ağrı, Erzurum (İspir ve Aşkale) illerine bağlı bazı köylerde uygulanıyor. İçinde tezek yakılan tandırda pişirme yapılıyor. Közler üzerine çömlek kap ve kacak konularak pişirilir.
Üçüncü yöntemde her tarafı kapalı, fırın benzeri bir ortamda önce ateşin yakılması sonra çömlek ürünün pişirilmesi söz konusudur. Ateş yakılınca ortam tamamen kapatılır. Bu çömlek pişirme tarzı Bolu ve Ordu’ya bazı köylerde uygulanmaktadır.
Son olarak yataklı ve milli çarkların kullanıldığı her yörede uygulanan bir yöntemden bahsedeceğiz. Kemer üzerine oturtulmuş bir fırında ürünler üst üste yığılarak pişirilir. Burada kullanılan fırın üstü açık da olabilir, bacalı da olabilir. Fırın alttan ateşlenmektedir.
Anadolu’da ve Dünyada Çömlekçiliğin Önemi
Anadolu’da uygarlık öncesi dağ başlarında ilkel çömlekçiliğin izlerine rastlarız. Uygarlığın başladığı dönemlerde yöresel kullanma eşyaları ortaya çıkmıştır. Yapılan araştırmalar bu eşyaların pişirme derecesi ve “sır” kalitesinin çok yüksek olmadığını ortaya koyuyor. Günümüzde Anadolu’da eskisi gibi olmasa da bu değerli mirasa sahip çıkılmaya devam ediliyor.
Bugün endüstri ülkelerinde çömlekçiliğe büyük önem veriliyor. Endüstri ürünlerine nazaran el sanatı ürünlere daha çok kıymet veriliyor. Uluslararası fuarlarda çömlekler ve diğer el sanatı ürünler sergileniyor. Frankfurt Fuarı’nı buna örnek gösterebiliriz. Fuar kapsamında atölye sahipleri sezonluk sipariş alarak atölyelerine dönmektedir.
Öte yandan, Almanya’da bulunan bir çömlekçi atölyesinin Türkiye’ye gelerek birkaç çömlekçi ustası ile anlaşarak atölyelerinde istihdam ettiği bilinmektedir. Gerekçe olarak Almanya’daki çömlek işçiliğinin bizdeki kadar gelişmiş olmadığı gösteriliyor. Makinelerle yapılacak üretim ise çok maliyetli bir yatırım olduğundan Alman atölyesi böyle bir çözüm bulmuş.
İskandinav ülkeleri ise özgün tasarımlarıyla dikkat çeken toplumlardır. El sanatlarının yok olmasını istemeyen insanlar el sanatlarıyla endüstriyel tasarımları birleştirdikleri ürünleri ihraç etmektedir. Çömlekçiliğin beşiği olarak bilinen Anadolu’nun kadim kültürünü özgün tasarımlarla dönüştürmek de bizlere düşüyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder