14 Aralık 2019 Cumartesi

HAKKARİ İLİNE AİT TARİHİ ESERLER




HAKKARİ İLİNE AİT TARİHİ ESERLER


Kaya Resimleri


Hakkâri’nin batısında yer alan Gevaruk ve Tirşin yaylalarında, kayalar üzerine kazınarak çizilmiş binlerce kaya resmi bulunmuştur. Adeta açık hava müzesi niteliğinde olan ve çok geniş bir alana yayılı bulunan bu zengin resimlerin benzerlerine, doğuda Azerbaycan’da kayalar üzerine çizilen yaklaşık 4.000 adet resimde ve güneyde de Filistin’de kayalar üzerine çizilen yüzlerce kaya resimlerinde rastlanılmaktadır. Gevaruk ve Tirşin yaylalarındaki kaya üstü resimleri yaklaşık olarak M.Ö. 6.000-1.000 yıllarına tarihlenmektedir. Ancak bu resimlerin büyük bir kısmının daha sonraki devirlerde de çizildikleri anlaşılmaktadır. Buradaki tasvirlerin büyük çoğunluğu stilize edilerek yapılmışlardır. Buna karşılık, o devirlerde bölgede yaşayan zengin av hayvanları hakkında yine de küçümsenemeyecek önemli bilgiler vermektedirler. Resimlerin büyük bir kısmını, dağ keçileri, bizon ve çeşitli av hayvanları ile avda kullanılan tuzak sahneleri, sihir ile ilgili motifler, stilize edilmiş şekiller mevcuttur.



Koç Heykeli


Yüksekova ilçe merkezinde bulunan koç heykelinin yan yüzlerinde Gevaruk kaya resimlerindeki motiflere benzer betimlemeler vardır. Dörtte bir kütle biçimindeki heykelde, baş ve ayaklar çıkıntı olarak işlenmiştir. Ön ve arka ayaklar birbirinden yalnızca yarıkla ayrılmıştır ve boynuzları yuvarlak ve oymadır. Yapıtın bir yüzüne koça binmiş eli kargılı bir adam, onun da arkasında ellerinde yuvarlak nesneler tutan dört adam, üç koç, bir kama ve bir silah çizilmiştir. Benzer bir koç heykeli Yüksekova’nın 5 km. güneybatısında bulunan Gagevran köyünde bulunmuştur. Heykelin yöredeki Nasturi kilisesinden söküldüğü sanılmaktadır. Yapıtın üst yüzeyinde mimari bir bütünün parçası olduğunu gösteren kabartma bir bölüm vardır.


Dirheler (Dev Evleri)


Yüksekova ilçesinde yer alan Tirşin Yaylası’nda bulunan dirheler üçü dördü bir arada birbirini koruyabilecek yakınlıkta, yol üstünde, kayalara oyulmuş dev boyutlu yapılardır. Dirhelerin Assur saldırılarına karşı haber alma kuleleri ya da yaylaya çıkılan sürüleri korumak ve yayla güvenliğini korumak için yapılmış küçük savunma kütleleri olduğu sanılmaktadır.



Hakkâri Kaledibi Buluntuları (Hakkâri Stelleri)

Kaledibi’nde yapılan bir temel hafriyatı sırasında tarihi eserlere rastlanılmış, Yapılan inceleme ve kazı çalışmaları sonucunda, Kaledibi’nde Hakkâri tarihini aydınlatacak özellikte üzerinde insan figürleri işlenmiş 13 stel (mezar taşı) bulunmuştur. Üst kısmı geniş alta doğru da daralarak sivri bir yapıda olan figürlü taşların kenarları kısmen düzeltilmiş arka yüzleri ise kabaca tıraşlanmıştır. Ön yüz tamamen düzeltildikten sonra ya alçak kabartma ya da kazıma tekniğiyle işlenmiş figürlerle doldurulmuştur. Genel olarak stellerin yüzeyine kabaca işlenmiş insan, hayvan ve savaş aleti motifleri vardır.

Urartu Mezarlığı


Hakkâri merkez, Gazi Mahallesi, Anadolu Lisesi inşaat sahasında ortaya çıkarılan ve M.Ö. 1. bin başlarına tarihlenen bu mezar odası Urartu dönemi ve Erken Demir Çağı’ndaki mezarlarla benzerlik göstermektedir. Burada bulunan mezar odası örneklerine Van Karagündüz nekropolü kazılarında rastlanmıştır.
Bay Kalesi
Şehrin güney tarafında ve merkeze 7-8 km. uzaklıkta bulunan kale, deniz seviyesinden 20-25 m. yükseklikte sarp ve kayalık bir tepe üzerinde yer almaktadır. Kaleye hem kuzeyden hem de güney tarafından tırmanmak mümkündür. Mimari dokusu büyük ölçüde tahrip olan kalenin en üst kesiminde moloz taşlar ve horasan harcı ile tutturulmuş duvar izleri mevcuttur. Etrafa dağılmış seramik parçalarından Demir Çağı’ndan Ortaçağ sonlarına kadar burada yerleşimin olduğu anlaşılmaktadır. Tuğla ve seramikler dışında üzerinde harç ve süslemeler olan bir taş parçası ile üzerinde kazınmış ters lale motifleri kalenin diğer kalıntılarını teşkil eder.
Hakkâri (Koçanis) Konak Kilisesi
Kilise, Hakkâri merkeze 18 km. uzaklıktaki Konak köyünde, genişçe düzlüklerin ve kayalıkların bulunduğu bir vadi içerisinde yer almaktadır. 16,70x8,30 m. dış ölçülere sahip, doğu–batı ekseninde uzanan, güney cephesinin batı köşesine kaydırılmış bir kapı ile girilen kilise köyün doğu tarafına vadiye hâkim noktada doğal kayalık bir platform üzerine kurulmuştur. Kilise iç mekanı iki bölümden meydana gelmiştir. Bunlardan birincisi doğrudan dış ile bağlantılı sahın bölümü, ikincisi sahından iki kapı açıklığıyla geçilen doğudaki bema bölümüdür. Ayrıca, kuzey tarafa kayalıkların üzerine, biraz yüksekte kalan ve havalandırmaya geçiş sağlayan bir bölüm ilave edilmiştir. Kuzeydeki bölüm dışında yapının dış cephesi tamamıyla düzgün kesme taş malzeme ile inşa edilmiştir. Kapı, iki renkli taşlarla süslenmiş sivri kemerli girinti içerisine açılmıştır. Cephenin çatıya yakın üst kesiminde batı tarafta sekiz satırlık Nasturi dilinde bir kitabe yerleştirilmiştir. Kilisede biri bu kitabenin altında, diğeri ortaya yakın yerde olmak üzere dairesel şekilde iki güneş saati yer almaktadır.
Halil Kilisesi
Hakkâri'ye 10 km. mesafede, ana yol kenarındaki Halil mevkiinde bulunmaktadır. Nasturilere ait olan yapının üzerinde kitabe ve süsleme mevcut olmadığından, hangi tarihte kim tarafından yapıldığı bilinmemektedir. Kilise doğu-batı doğrultusunda uzanan dikdörtgen planlı ve iki bölümden oluşmaktadır. Batıdaki birinci bölüm daha büyük tutulmuştur. Buraya batı cephesinden bir kapı vasıtasıyla girilmektedir. Bu bölümün üzeri doğu-batı doğrultusunda uzanan beşik tonozla örtülmüş ve duvarlara dolap nişleri açılmıştır.


Taş Köprü

Şemdinli ilçe merkezine 12 km. ve Nehri köyüne 4 km. mesafede bulunan köprü Şemdinli Deresi üzerinde kurulmuştur. Yüksek dağların arasında derin bir vadide yer alan, kuzey-güney istikametinde tek açıklık halindeki köprünün her iki ayağı da kayalıklara oturmaktadır. Köprünün yüksekliği 11 m., uzunluğu ise 21 m. olup tek gözlü ve yolu eğimli köprüler grubuna girmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder